Ya 999 kardeşiniz olsaydı?
Netflix’in üç bölümden oluşan yeni mini dizisi “1000 Çocuklu Adam” (The Man With 1000 Kids), 3 Temmuz’da izleyiciyle buluştu. Belgesel dizisi, bir grup ailenin güvendikleri ‘karizmatik’ sperm donörünün dünya üzerindeki yüzlerce, belki de binlerce çocuğun babası olduğunu öğrenmesiyle yaşadıklarını anlatıyor.
Dizinin merkezinde, Hollanda’da yaşayan sıradan insanların yaşamları ve geçmişleri yer alıyor. İlk bölüm, çocuk sahibi olmayı arzulayan çiftlerin donör arayışlarını, bu süreçte gezdikleri siteleri, adaylarla buluşmalarını ve yaşadıklarını izleyiciye sunuyor.
‘SERİ’ BAĞIŞÇI
Belgeselde birçok çift yer alıyor. Çiftler yasal prosedürlerle uğraşmamak ve çocuklarının ‘babalarıyla’ tanışması için 18 yaşına gelmeyi beklememesini istediklerinden sperm bankaları yerine çeşitli internet sitelerinden (Longing for a Child/Çocuk Özlemi) sperm donörü arıyor. Sonunda ‘hayallerindeki’ donör olan sarışın, uzun ve gür saçlı, ‘karizmatik’ Jonathan Jacob Meijer’i buluyorlar. Meijer, görüştüğü her çifte yardım etmeye can atıyor ve kendisiyle görüşen herkese, yardım ettiği üçüncü veya dördüncü çift olduğunu söylüyor.
Gerçek, okulda çalışan ve Meijer’in sperm bağışı ile anne olan bir kadının, bir arkadaşının daha Meijer aracılığıyla anne olduğunu öğrenmesiyle ortaya çıkıyor. İkilinin çocuklarının da ‘ikiz’ kadar birbirlerine benzediği belirtiliyor belgeselde. Böylece çeşitli sosyal medya uygulamaları aracılığıyla diğer annelerle iletişime geçiliyor ve Meijer’in özel bağışların dışında Hollanda’daki 11 farklı doğurganlık kliniğine bağışta bulunduğu öğreniliyor. Belgeselde Hollanda’da çeşitli sağlık sorunlarının oluşmaması adına bir bireyin maksimum sahip olacağı çocuk sayısının da 25 olduğu aktarılıyor. Ancak ilk ulaşılan ailelerle bile Meijer bu sayıyı fazlasıyla geçiyor.
Meijer YouTube’da yayınladığı videolarda görüldüğü üzere iş için dünyayı geziyor; yaşam, felsefe, yeni diller, yeni yerler ve ilerleyen dönemlerde ise bitcoin videoları çekerek takipçilerine ‘ideal bir aday’ olduğunu gösteriyor.
YouTube kanalında yayınladığı videoları gören ailelerin iddiasına göre, Meijer Hollanda’nın yanı sıra birçok ülkeyi gezerek sperm bağışında bulunuyor. Buna dünyanın dört bir yanına numune gönderen küresel sperm bankası Cryos International da dahil…
Böylece belgesel boyunca, bir erkeğin egosunun zamanla tanrı kompleksine dönüşmesini izliyoruz. Neden ‘kaliteli’ geni tüm dünyaya yayılmasın ki?
‘KAMU SAĞLIĞI TEHLİKESİ OLUŞTURUYOR’
Ailelerin donör seçimi sürecindeki beklentileri, öğrendikleriyle birlikte yerini hayal kırıklığı ve öfkeye bırakıyor. Buluşan çiftler, özellikle çocukların birbirinden hoşlanmasının ardından çocuklarının bu kadar kardeşi olmasının ileride çıkaracağı sorunları düşünmeye başlıyor. Ya bu çocuklar ileride karşılaşır ve kardeşlerine aşık olursa?
2012 yılında Meijer’in spermini üçüncü çift olduğunu düşünerek kullanan Natalie adlı bir kadın, yaşanan durumu “kamu sağlığı tehlikesi” olarak belirtiyor.
Aileler, çocuklarının biyolojik kökenlerine dair öğrendiklerini sindirmeye çalışırken, aynı zamanda hukuki ve etik sorunlarla da uğraşmaya başlıyorlar. Bir sperm donörünün bu denli çok sayıda çocuğa sahip olmasının getirdiği genetik ve psikolojik riskler de tartışmaya yol açıyor.
Anneler Meijer’e mesaj yoluyla sürekli bağış yapmasını bırakması gerektiğini söylüyor. Bağışçı da zaten bıraktığını belirterek, sadece ikinci veya üçüncü çocuğu isteyen ailelere yardım ettiğini öne sürüyor.
Bir süre sonra kadınlara yardım etmek için olaya doğurganlık dolandırıcılığı aktivisti Eve Wiley dahil oluyor. Wiley durumu The New York Times’a taşıyor. Böylece globalleşen sorun birçok medya kuruluşunda yer buluyor. Haberlerle birlikte Meijer’in olduğu belirtilen çocuk sayısı da artıyor…
Meijer, haberlerin ardından annelere karşı tepkisini sürdürüyor. Kimisine bu haberlerin kendisini daha popüler yapacağını, daha çok bağış talebi alacağını savunurken kimilerini ise engelliyor.
‘SPERM YARIŞI’
Bu süre boyunca Meijer bağışlarını kesmediği için sinirli aileler artık yasal yola başvurarak bir avukattan yardım istiyor.
Olay yargıya taşınıyor. Mahkemeyi Kenya’ya gideceği için erteleten (Aileler burada da seri bağış yaptıklarını düşünüyor) Meijer yaptığının yanlış olmadığını, aksine her çocukla vakit geçirebileceğini iddia ediyor. Eğer çocukların ensestten korunması isteniyorsa, sosyal medya hesaplarına bir işaret koyabileceklerini savunuyor.
Tam tek sorun bu sanılırken ortaya Meijer’den uzun süre önce bağış yapmasını isteyen bir kadın tarafından büyük bir iddia daha atılıyor. Longing for a Child/Çocuk Özlemi sitesinin Meijer ve arkadaşı tarafından açıldığı, diğer bütün hesapların sahte olduğu ve ikilinin sperm bağışı yarışına girdiği söyleniyor. Kimi zaman spermlerin bile ‘karıştırıldığı’ bir yarış…
ERKEĞİN BEDENSEL ÖZERKLİĞİNİ KONTROL ALTINA ALMA KARARI
Nisan 2023’te görülen davada Meijer’in tüm dünyada sperm bağışlaması yasaklandı. Karar çığır açıcı olarak görülebilir çünkü belgeselde de aktarılanlara göre, yargı bu kararla birlikte ilk defa bir erkeğin bedensel özerkliğini kısıtlama ve kontrol altına alma karar verdi.
Meijer karara uymazsa bağış başına 100 bin euroluk ceza kesilecek. Bağışçı ayrıca sperm bankalarının spermlerini imha etmesini talep etmek zorunda.
BELGESELDE TEK SUÇLU YOK
Burada tek suçlu Meijer ya da diğer ‘seri bağışçı’lar değil. Ülkelerdeki sperm bankalarının yasal prosedürleri neredeyse yok; bağışçı, başka yere bağış yapmayacağım diyor, bankalar da sadece ‘Tamam, sana güveniyoruz, lütfen yüzümüzü kara çıkarma’ diyor. Çünkü eğer başka bir yere daha bağış yapılırsa yürütülen yasal bir prosedür yok, hatta bankaların bundan haberi bile yok.
Birçok çift ise bankaya bile gitmiyor. Kurumsal kimliği bile olmayan bir web sitesinden online alışveriş yaparcasına ‘karizmatik’ buldukları kişinin spermini kabul ediyorlar. Mesela ilk çift, aynı siteden tanıştıkları ilk kişiyi -daha sonra Meijer’in arkadaşı olduğu ortaya çıkıyor- görüntüsü ve davranışları nedeniyle istemiyor. Ne de olsa aynı sitede daha ‘kaliteli’ bir gen(!) bulabilirler.
3 BİN ÇOCUĞU OLABİLİR
Meijer, görülen davada 600 çocuğu olduğunu kabul etti. Ancak bu sayı, özel ve sperm bankası bağışlarıyla 3 bine ulaşabilir…
Belgesele göre Meijer ilk ‘seri bağışçı’ değil, son da olmayacak. Bunun için hala hiçbir ülkede yeterli hukuki ve tıbbi bir düzenleme yok. Umalım ki belgesel, bu konuda daha sıkı düzenlemeler gerekliliğine dikkat çekmiştir…